Kamuoyuna,
23 Ekim 2024 günü Ankara’da, savunma sanayimizin önemli tesislerinden TUSAŞ Kahramankazan yerleşkesine yönelik olarak düzenlenen saldırıda verdiğimiz beş şehit ve yirmi iki yaralı, hepimizi derinden üzmüştür.
Saldırının planlanma ve icra biçimi, malum terör örgütünün önceki eylemlerinde de ortaya koyduğu alçaklık ve basitliğin tekrarından ibarettir. Saldırı öncesinde taksisi gasp edilen sürücü Murat Aslan alçakça infaz edilmiş; zayiatın artması için vardiya değişim saatine denk getirilen saldırıda, saldırganlar tarafından açılan gelişigüzel ateş sonucunda güvenlik görevlisi Atakan Şahin Erdoğan ve TUSAŞ çalışanları Hasan Hüseyin Canbaz, Cengiz Coşkun ve Zahide Güçlü Ekici maalesef hayatını kaybetmiştir. Saldırının, herhangi bir taktik hedefi olmayan, sadece kan dökmeye dönük bir eylem olduğu açıktır ki bu, esasen terör örgütünün yıllardır değişmeyen eylem biçimidir. Terör örgütü, kendine dönük operasyonlarda üretilen uçak ve hava araçlarının imal edildiği tesislerin girişinde insanları topluca katlederek, çağ dışı ve ahmakça bir düşünceyle, kendince mesaj verdiğini ya da intikam aldığını düşünmektedir. Yıllardır değişmeyen bu kafa yapısı, terörle müzakere değil ancak mücadele olacağı gerçeğini hepimize bir kez daha hatırlatmaktadır. Artık ne istediğini kendi de bilmeyen örgütün yurt içindeki legal uzantıları ve savunucularının da ciddiye alınması ve sözüm ona çözüm önerilerine itibar edilmesi mümkün değildir.
Eyleme katılan teröristlerin politik geçmişleri de şaşırtmamıştır. Esasen, insan hayatına değer vermediklerini başta kendi hayatlarına vermedikleri değerle göstermiş olan teröristlerin, insanlığa ait hiç bir değerin söz konusu olmadığı bir şartlanma ve yetişme ortamının ürünü oldukları açıktır. Bu insanların ve onların legal ortamlardaki destekçilerinin basmakalıp slogan ve sözlerinin bu bakımdan hiç bir değeri yoktur. Kendine acımayan, kendi hayatına değer vermeyen bir güruhun, milletimizin herhangi bir bölümünün (Kürt kardeşlerimizin) hakkına-hukukuna sahip çıktığını iddia etmesi anlamsızdır. Bu kaba-saba, insaniyetsiz ve vahşi tipleri romantize etmenin gereği yoktur.
Devletimiz şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bunlara prim vermeyecektir. Terörle mücadele eden kurumlarımız güçlüdür. Yurt içinde ve yurt dışında terörle mücadele için gerekli bütün imkânlar mevcuttur. Bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da bu mücadelenin hakkı verilecektir.
Burada bir kez daha üzüntümüzü belirtir; ekmeğinin peşindeyken şehit edilen taksi sürücüsü Murat Aslan’a, görevinin başındayken şehit edilen güvenlik görevlisi Atakan Şahin Erdoğan’a, diğer şehitlerimiz Hasan Hüseyin Canbaz, Cengiz Coşkun ve Zahide Güçlü Ekici'ye Tanrı’dan rahmet ve yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar dileriz. Hepimizin başı sağ olsun.
Türkiye Emekli Emniyet Müdürleri Derneği
Yönetim Kurulu